22 Ağustos 2013 Perşembe

Kadın, Aşk ve Şiir Üzerine...

“Ne Kadınlar Sevdim Zaten Yoktular”

Attillâ İlhan’ın “Böyle Bir Sevmek” adlı şiirinin mısra-ı bercestesi olan bu sözü birçok erkek ömrü boyunca sık sık kendi kendine söylemiştir.

Çünkü o duygu etrafımızda döner dolanır, bir gün mutlaka yeniden yaşatır kendini…

Haydar Ergülen’in “Eylül” şiirinde dediği gibi:
Kadın gider ve bunun şiir olduğu söylenir
kadın gider ve bir şair doğar bundan

Önemli olan hangi kadından şair olduğunuzu bilmektir ya… Bu şiirin mısra-ı bercestesinde de “Bütün kadınlar şiiri bir kadına terk eder!” iddiası hangi kadından şair olduğumuzu bilmememizin tek açıklaması belki… Çünkü her biri bir başkasına terk etmiştir şiiri.

Biz, erkekler bu konuda hafızamızla gurur duyamayız ama kadınlar, mutlaka duyuyorlardır. Bizler, her yeni aşkta yeni birisi ile yeni bir tat yaşamayı umarken, kadınlar Murathan Mungan’ın “Ben sende bütün aşklarımı temize çektim” dizesinde yazdığı gibi, üzerimizde bilimsel tetkikler yaparlar.

Şahsen, her farklı insanla yaşadığım aşkta, hanımefendilerin önceki aşklarıyla kıyaslandım. Kıyaslanmak ne kelime; heriflerin yaptığı öküzlüklerin hesabını vermek durumunda kaldım. Onların analarından kaçak emdikleri süt, benim burnumdan geldi… Aldatanlar yüzünden ben de hep potansiyel çapkın oldum… Üzerimde hep terk edecek şüphesiyle dolaştım…

“Beni ne kadar seviyorsun?” sorusunu bir erkek asla kadına sormaz. Bu soru kadının mizacının bir parçası olsa gerek. Bunu tarif edebilmekse imkânsız olduğu kadar, en iyi tarifi yapan bazen bir nebze şanslı sayılabilir. Kadınların genel yemek tarifleri gibi tarifleriniz yoksa ve şahsınıza münhasır bir tarife yeltenip, aşık olduğunuz kadını tatmin edecek bir lezzetti tarif edemediyseniz de bencileyin yandığınızın resmi olup onu çerçeveletip hüsran duvarınıza asabilirsiniz. Oysa, kadın da olsa, erkek de olsa; arife tarif gerekmez!

Kadınlar, erkeklere güvenmiyor. Bir çok kadının “Erkek milleti değil mi, en iyisi tuvalette can versin” dediğini duydum bir çok kez. Peki, buna mukabilen “Hepiniz aynısınız” sözünü hiç bir erkekten duydunuz mu hanımlar? Bir erkek ne kadar kızarsa kızsın, öyle bir şey demez. Ama kadınlar, bir çırpıda benzetmekten geri durmazlar bizi birbirimizle…

Biz erkeklerse, “zaten yoktular” deyip yok sayarak öncekileri, yeni gelen kadın için yer açarız kalbimizde, şair oluruz…

Her aşkta ilk aşk heyecanı yaşayan biz erkekler, son aşk temkinliliği ile kalbimizden önceki bütün aşkları kazıyıp attıkça, kocaman çukurlar oluşuyor, kuyular oluşuyor git gide… Bir kadının bir çukuru doldurması bile zorken, bakalım kim dolduracak kuyumuzu…

Erkekler kadınların ilk aşkı, kadınlar da erkeklerin son aşkı olmak istermiş… Bu kuralı bozuyorum ve bir kadının son aşkı olmak istiyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder